Yeni bir araştırmaya nazaran, bir bilim insanı muhakkak yıldız sistemlerinde kainatla ilgili temel bir varsayımı altüst edebilecek bir “yerçekimi anomalisi” gözlemledi. Anomali, geniş ikili olarak bilinen gevşek yörüngeli yıldızlar, Isaac Newton ve Albert Einstein‘ın fikirlerine dayanan yerleşik yerçekimi modellerine meydan okuyan biçimlerde hareket ettiğinde ortaya çıkıyor. Son derece farklı bu keşif, uzayda gördüğümüz fenomenleri açıklamak için karanlık unsur üzere tanımlanamayan garip olguların varlığına bağlı olmayan mümkün bir alternatif fizik teorisine işaret ediyor.Yerçekimi anomalisinin direkt kanıtı
Yerçekimi günlük hayatımızda deneyimlediğimiz en tanıdık güçlerden biridir, lakin birebir vakitte açıklaması en sıkıntı olanlardan biridir. Uygun test edilmiş bir teorik çerçeve olan standart kozmoloji modelinde yerçekimi Newton kanunları ve Einstein’ın genel görelilik teorisi tarafından yönetiliyor. Standart model ayrıyeten cihanın kütlesinin büyük çoğunluğunu oluşturan ve karanlık husus olarak isimlendirilen bilinmeyen bir husus olduğunu da öngörüyor.
Standart model sağlam bir kuram olsa da, uzaydaki birtakım objeler tekrar de bu kurama uyacak formda açıklanamıyor. Bu nedenle bilim insanları 1980‘lerde Modifiye Newton dinamiği (MOND) olarak bilinen ve karanlık unsurun varlığını gerektirmeyen öbür bir yerçekimi açıklaması geliştirmeye başladılar.
Sejong Üniversitesi’nde astronom olan Kyu-Hyun Chae, Avrupa Uzay Ajansı’nın Gaia gözlemevi tarafından çekilen manzaraları kullanarak Dünya’dan yaklaşık 650 ışık yılı uzaklıkta bulunan 26.500 geniş ikilideki yıldızların ivmelerini tahlil ederek bu modelleri test etti. Bilim insanları daha evvel bu sistemlerde yerçekiminin değiştiğine dair işaretler aramışlardı, lakin Chae bir adım daha atarak, gevşek bir formda yörüngede dönen yıldızların yakın yıldız arkadaşlarının da bulunduğu “iç içe geçmiş” ikililerin oluşma oranı üzere özel detayları hesaba katan yeni bir kod geliştirdi.Yeni bilgiler, bu yıldızların yerçekimsel ivmeleri saniyenin karesi başına bir nanometrenin altına düştüğünde, standart modelden çok MOND modelleriyle daha uyumlu hallerde hareket etmeye başladıklarını gösteriyor. The Astrophysical Journal’da yayınlanan çalışmaya nazaran Chae, bulguların “zayıf ivmelenmede standart yerçekiminin bozulmasına direkt kanıt” sunduğunu ve “MOND tabanlı değiştirilmiş yerçekimi lehine sabit bir yerçekimi anomalisi” ortaya koyduğunu söyledi.
Daha fazla gözleme ve teorik çalışmaya muhtaçlık var
Sonuçlar heyecan verici olsa da Chae, keşfi geliştirmek için gelecekte yapılacak gözlemlere ve teorik çalışmalara gereksinim duyulacağını söyledi. Chae ayrıyeten bu bulguların standart modelin kimi kısımlarına meydan okuduğunu, fakat modelin hala kozmostaki başka birçok olguyu görmek için en âlâ yol olduğunu belirtti. Chae, “Newton dinamikleri ve genel göreliliğin MOND dışı alandaki tüm başarılı istikametlerinin el üstünde tutulmaya devam edeceğini vurgulamak isterim. Örneğin, kara deliklerin genel görelilikle tanımlanması geçerliliğini korumakta ve düşük ivme limitindeki anomaliyle hiçbir ilgisi bulunmamakta. Biz yalnızca düşük ivme limitinde bir revizyondan bahsediyoruz.”
Öyle olsa bile, bu bulgulara dayanarak standart modelde yapılacak rastgele bir güncelleme yahut revizyonun cihan anlayışımız üzerinde derin bir tesiri olabilir.
Chae, “Standart kozmoloji genel göreliliğe dayandığından, kozmolojinin şu anda büyük bir revizyona gereksinimi var” dedi ve ekledi: “Bence şu anda son derece heyecan verici bir vakit dilimine giriyoruz. Maxwell’in elektrodinamik teorisinin ultraviyole felaketi bir asırdan daha uzun bir mühlet evvel keşfedildiğinde, sonunda kuantum fiziğine yol açtı. Artık de düşük ivmeli bir yerçekimi felaketi yaşıyoruz. Bunun dünyayı nereye götüreceğini görmek heyecan verici.”
